24 TV’de Esra Elönü’nün sunduğu Arafta Sorular’ın bu haftaki konuğu ünlü iş insanı Salim Öztoksoy oldu.
Elönü’nün sorularını cevaplayan Öztoksoy, son dönemde gündemde olan başörtüsü tartışmalarıyle ilgili bir anısını anlattı.
“Bir adam eşime öyle nefret dolu baktı ki”
Olayın Nişantaşı’nda yaşandığını söyleyen Öztoksoy, “Bir insanın hidayetle mükafatlandırılması için dürüst olması gerekir. Geçtiğimiz günlerde Nişantaşı’nda ailemle birlikte yürürken eşime bir amca öyle bir baktı ki… Eşim bana o bakışı, “O kadar nefret dolu ve kötü bir şekilde bana baktı ki…” şeklinde açıkladı. Eşime affet o amcayı dedim. Bu benim yüzümden senin başına geldi. Ben de bir zamanlar öyle bakıyordum insanlara. Allah hidayet nasip etsin.” dedi.
“Tolum olarak kazanacağız”
Öztoksoy, “İnsanların içindeki bilmedikleri sebepsiz kin ve öfke kendilerini yoruyor. Biz isteriz ki sevdiklerimizle, gördüklerimizle herkes dahil Allah herkese hidayet nasip etsin.
Bunda en çok onlar kazanacak, biz değil. Tabi ki biz vesile olduysak bunun mükafatı vardır. Tolum olarak kazanacağız. Toplum olarak biz birlikte kazanacağız. Toplum olarak “bir” diye düşünürsek, hepimiz herkesten sorumluyuz.” diye konuştu.
“Tesettürlü birini gördüğümde yüzüm ekşidi”
Kendisinin de eskiden başörtülülere karşı tutumunun benzer olduğunu dile getiren Öztoksoy, “İnsanlar kafalarında olan soruları gerçekten cevaplamak üzerine uğraşsınlar. Mesele Nişantaşı’nda 96 yılında tesettürlü birini gördüğümde yüzüm ekşidi birden ve bunların burada ne işi var dedim. Yanımdaki İsviçreli arkadaşım herkes hür değil mi dedi.
İsviçreli benden daha demokrattı. İlk duyduğunda şaşırarak bana nasıl oldu diye soran bir arkadaşım vardı. Tam anlatırken aman anlatma Allah korusun benimde başıma hidayet gelir diyen arkadaşlarım oldu. Rabbim onlara da hidayetini bir şekilde niyaz eder. Ama onların da gayreti lazım. Üstünü örtmemeleri ve samimi bir gayret göstermeleri lazım.” ifadelerini kullandı.
“Kur’an mealini defalarca okumak lazım”
Öztoksoy sözlerine şöyle devam etti:
Balodan baloya koşan biri ertesi gün ayette yazan düşük akıllıların veya zavallı insanların yaptığı gibi eve gelip beş vakit namaz kılmaya başlıyorum. Ergenlik çağındaki bir çocuğun gözüyle baktığımızda babasının bu dönüşümü dünya diye tanımladığı babası birden beğenmediği tiplerin sınıfına girdi.
Onların bu tepkisi gayet normal. Anlatmak, tebliğ etmek için Kur’an mealini defalarca okumak lazım. Rabbimiz bize yolu gösteriyor. Nuh (A.S) 900 yıl boyunca etrafındakilere anlayacakları dilde tebliğ ediyor. Biz istiyoruz ki söyleyelim o da hemen iman etsin. Kuran böyle bir şey istemiyor bizden.” değerlendirmesinde bulundu.